O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.
- More than half of the residents are opposed to the plan.
Oturma iznine ihtiyacım yok, çünkü ben İzlandalıyım.
- I do not need a residense permit because I am from Iceland.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Burası yerleşim bölgesidir.
- This is residential property.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
- The prime minister already voted in his city of residence.
Güçlü bir ruh ormanda ikamet eder.
- A powerful spirit resides in the forest.
... of the world, your bank account will reside on your cell phone; you will transfer money ...