Yarın akşam için dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a table for four for tomorrow night.
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a bedroom.
Onları temiz tutmak şartıyla sana elimdeki kitapları ödünç vereceğim.
- I will lend you the books, which I have at my disposal, on condition that you keep them clean.
Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan.
- I wish you would make a list of the newly published books.
Eğer kitapların listesi çok uzunsa lütfen bütün yabancı kitapları dışarıda bırak.
- If the list of books is too long, please leave out all foreign books.
Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
- Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
Bu benim muhasebe defterim.
- This is my account book.
Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı.
- Tom wrote Mary's phone number in his little black book.
Bu raflar birçok kitabı destekleyemez.
- These shelves cannot support so many books.
I can book tickets for the concert next week.