Tom yer, uyur ve müzik solur.
- Tom eats, sleeps and breathes music.
Ben biraz taze hava solumak istiyorum.
- I want to breathe some fresh air.
Burada nefes almak mümkün değil.
- It's not possible to breathe here.
Tom nefes almayı çok zor buldu.
- Tom found it very difficult to breathe.
Derin nefes almak sağlıklıdır.
- It's healthy to breathe deeply.
Nefes almak zorlaşıyor.
- It's getting harder to breathe.