Eğer zihninizi ayağınıza koyarsanız, o, ayak olur.
- If you put your mind into your foot, it becomes the foot.
Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
- The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
Dipnotlar sayfanın alt kısmındadır.
- The footnotes are at the bottom of the page.
Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı.
- They were playing footsie under the table.
Buradan senin evine yürüyerek gitmek ne kadar sürer?
- How long does it take from here to your house on foot?
İstasyona yürüyerek gitmek bir saat sürer.
- It takes an hour to get to the station on foot.