Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
Tom sizin için dikkat etmemi istedi.
- Tom told me to watch out for you.
Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
- Do we need to watch out for tigers around here?
O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
- She was watching the film with her eyes red in tears.
Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
- Bird watching is a nice hobby.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Pokémon izleyerek büyüdüm.
- I grew up watching Pokemon.