Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
- Before going home, I have a few drinks to relax.
Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
- In order to relax, I need to listen to soothing music.
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
- I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
- He gave her a drug to make her relax.
Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
- The hot bath relaxed my muscles.
Biraz gevşemelisiniz.
- You'd better relax a bit.
I'm going to stay home Saturday and just kick back.
... It's a nice place to relax with my family. ...
... You can sit back, relax, say OK, Google-- ...