to rehearse, tell, say, do or try again

listen to the pronunciation of to rehearse, tell, say, do or try again
Englisch - Türkisch

Definition von to rehearse, tell, say, do or try again im Englisch Türkisch wörterbuch

repeat
yinelemek
repeat
{f} tekrarlamak

Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır. - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.

Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır. - Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.

repeat
{i} tekrar

Lincoln sözlerini tekrarladı. - Lincoln repeated the words.

Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi. - His repeated delinquencies brought him to court.

repeat
{f} aralıksız ateş etmek (tüfek)
repeat
{i} tekrarlama

Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama. - Don't repeat such a careless mistake.

Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır. - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.

repeat
(Askeri) TEKRAR ! : Aynı sayıda atımın aynı atış usulüyle tekrar atılması emri veya isteği
repeat
tekrarlanma

Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı. - The tragedy must be remembered so that it is not repeated.

Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz. - Repeating a lie does not make it true.

repeat
yinelenme
repeat
{f} ezberden okumak
repeat
tekrarlanmak
repeat
yeniden yayınlanan bağdarlama
repeat
yinele

Affedersiniz, sakıncası yoksa bunu yineleyebilir misiniz? - Excuse me, would you mind repeating that?

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı. - The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.

repeat
kaytalamak
repeat
tekrar söylemek
repeat
yineleme tekrarla
repeat
tekrar yapmak
repeat
{f} ağzına gelmek
repeat
oktant nevinden ta
repeat
bir daha söylemek
Englisch - Englisch
{v} repeat
to rehearse, tell, say, do or try again
Favoriten