O mağaza, fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı.
- That store had to reduce their prices.
O mallarının fiyatını düşürmek zorunda kaldı.
- He had to reduce the price of his wares.
Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- I have to reduce my expenses this month.
O ithalatta vergi azaltmak istedi.
- He wanted to reduce the tax on imports.
O ithalatta vergi azaltmak istedi.
- He wanted to reduce the tax on imports.
Enerji talebini azaltmalıyız.
- We must reduce energy demand.
Maliyetleri düşürmeye çalışmalıyız.
- We must try to bring down costs.
Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.
- The doctor told Tom to reduce his red meat consumption.
Lütfen müziğin sesini azaltır mısın?
- Can you please reduce the volume of the music?
The latest budget reforms are intended to bring down the level of inflation.''.
... efficient cars. We've got to reduce our deficit, but we've ...
... OBAMA: … and reduce our violence. CROWLEY: OK. Thank you so much. ...