Tom Mary'nin iyileşmesi için dua etti.
- Tom prayed for Mary to get well.
İyileşmeni istiyorum.
- I want you to get well.
Yakında iyileşebilecek miyim?
- Will I be able to get well soon?
İnşallah yakında iyileşirsin.
- I hope you get well soon.
Eğer iyileşmek istiyorsan bu ilacı almayı sürdürmelisin.
- If you want to get well, you need to keep taking this medicine.
İyileşmek istiyorsan yalnız tıpa güvenemezsin.
- You can't rely on medicine alone if you want to get well.
With a single blockbuster, the studio got well.