to receive pleasure or satisfaction from something

listen to the pronunciation of to receive pleasure or satisfaction from something
Englisch - Türkisch

Definition von to receive pleasure or satisfaction from something im Englisch Türkisch wörterbuch

enjoy
zevk almak

Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir. - Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.

Bütün hayvanlar, insanın dışında, yaşamın asıl işinin ondan zevk almak olduğunu biliyor. - All animals, except man, know that the principal business of life is to enjoy it.

enjoy
{f} tadını çıkarmak

O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı. - He rented a room on the top floor in order to enjoy a good view.

Yakında buradaki yiyecek ve içeceğin tadını çıkarmak için geleceksin. - You'll soon come to enjoy the food and drink here.

enjoy
{f} sevmek
enjoy
enjoymentzevk
enjoy
zevk al

Tom ve Mary yağmurda yürümekten zevk almadı. - Tom and Mary didn't enjoy walking in the rain.

Ziyaretinizden zevk aldınız mı? - Did you enjoy your visit?

enjoy
enjoyablehoş
enjoy
keyfine bakmak
enjoy
{f} hoşuna gitmek
enjoy
kullanabilme yeteneğine sahip olmak
enjoy
eğlenceli

Tom deneyimi eğlenceli buldu. - Tom found the experience enjoyable.

Tom sadece güneşte oturmayı ve müzik dinlemeyi oldukça eğlenceli buldu. - Tom found it pretty enjoyable just to sit in the sun and listen to music.

enjoy
tadını almak
enjoy
keyfine varmak
enjoy
sahip olmak
enjoy
beğenmek
enjoy
{f} hoşlanmak
Englisch - Englisch
enjoy
to receive pleasure or satisfaction from something

    Silbentrennung

    to re·ceive pleas·ure or sat·is·fac·tion from some·thing

    Türkische aussprache

    tı risiv plejır ır sätısfäkşın fırm sʌmthîng

    Aussprache

    /tə rēˈsēv ˈpleᴢʜər ər ˌsatəsˈfaksʜən fərm ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə riːˈsiːv ˈplɛʒɜr ɜr ˌsætəsˈfækʃən fɜrm ˈsʌmθɪŋ/
Favoriten