Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
Yağmur yağmak üzere; giysileri getir.
- It's about to rain; bring in the clothes.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.
... have to flat subject to the ourselves so the wind and rain ...
... For millions of years as the planet cools, rain pours down, ...