to put out of joint, to disjoint

Englisch - Türkisch

Definition von to put out of joint, to disjoint im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

put out of

hariç tutmak

lux

aydınlatma birimi

lux

lüks

Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır. - Brian's girlfriend often begs him to take her to luxurious restaurants.

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

lux

ışık ölçüsü birimi

luxate

yerinden çıkarmak

to put out

söndürmek için

lux

i ışık ölçüsü birimi

lux

(Tıp) Işık ölçüsünün birimi

lux

(Tıp) Işık, ziya

lux

(Tıp) (luxes or luces)

lux

{i} ışık birimi

luxate

(Tıp) Ekleminden çıkarmak

luxate

{f} eklemden çıkarmak; yerinden çıkarmak; burkmak

luxate

{f} burkmak

put out of

dışında bırakmak

put out of

katmamak

put out of

hariç bırakmak

Englisch - Englisch

Definition von to put out of joint, to disjoint im Englisch Englisch wörterbuch

{v} luxate

{v} lux

Relevante Übersetzungen

To put out

dout

Silbentrennung

to put out of joint, to dis·joint