to put into a cage

listen to the pronunciation of to put into a cage
Englisch - Türkisch

Definition von to put into a cage im Englisch Türkisch wörterbuch

cage
kafes

Aslanlar kafeslerinde kükredi. - The lions roared in their cages.

Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü. - The lion walked to and fro in its cage all day.

cage
{i} asansör
cage
{i} kuş kafesi

Kuş kafesin içine uçtu. - The bird flew into the cage.

Onun bir kuş kafesi gibi olduğunu düşündü. - He thought that it was like a bird cage.

cage
{i} buz hokeyi kalesi
cage
{i} asansör kabini
cage
{f} kafeslemek
cage
{f} kafese koymak
cage
(İnşaat) (bearing) kafes (rulman)
cage
{f} buz hokeyinde sayı yapmak
cage
{i} sayı
cage
kafes,v.kafese koy: n.kafes
cage
{i} hapishane

Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil. - You can cage the singer but not the song.

cage
{i} (inşaatlarda) iskele
cage
iskele kafese kapamak
cage
{f} kafese koy

Sen hiç kedini kafese koydun mu? - Have you ever put your cat into a cage?

Kuşları kafese koymayı reddediyorum. - I refuse to cage birds.

cage
kafese kapamak
cage
düşerge
cage
{i} kodes
cage
{i} esir kampı
to put into
içine koymak
Englisch - Englisch
cage
to put into a cage

    Silbentrennung

    to put in·to a cage

    Türkische aussprache

    tı pût întı ı keyc

    Aussprache

    /tə ˈpo͝ot əntə ə ˈkāʤ/ /tə ˈpʊt ɪntə ə ˈkeɪʤ/
Favoriten