2.30'da randevun olduğunu sana hatırlatmak istiyorum.
- I want to remind you that you have a 2:30 appointment.
Bana geçmiş günlerimi hatırlatmaksızın bu kitabı hiç okumadım.
- I never read this book without being reminded of my old days.
Bana birini anımsatıyorsunuz.
- You remind me of somebody.
Tom bana, bildiğim birini anımsatıyor.
- Tom reminds me of someone I used to know.