to put in a bag, pocket, swell, puff up

listen to the pronunciation of to put in a bag, pocket, swell, puff up
Englisch - Türkisch

Definition von to put in a bag, pocket, swell, puff up im Englisch Türkisch wörterbuch

bag
{i} torba

Tom torbadan bir parça şeker aldı. - Tom took a piece of candy from the bag.

Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız? - Could you put it in a shopping bag for me?

bag
{i} poşet

Bu poşetleri bagaja koyar mısın? - Could you put these bags in the trunk?

Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı. - I think people should stop using disposable shopping bags.

bag
{i} çanta

Ona çantamızı taşıttık. - We got him to carry our bag.

Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım. - My bag is too old. I must buy a new one.

bag
{i} sevimsiz kadın
bag
yığınla
bag
çuval
bag
yürütmek
bag
bir çuval
bag
(hayvan) öldürmek
bag
bag and
bag
{f} torbaya koymak
bag
{f} torbalamak, çuvala koymak
bag
argo bir paket esrar
bag
{f} torbalanmak
bag
{i} çekilmez kadın
bag
{f} yakalamak
bag
{f} germek
bag
torbaya veya çuvala koymak
bag
{f} aşırmak
Englisch - Englisch
{v} bag