Englisch - Türkisch
Definition von to put an end to; to stop im Englisch Türkisch wörterbuch
- put an end
- son vermek
Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum.
-I want to put an end to the quarrel.
Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı.
-He tried in vain to put an end to their heated discussion.
- stint
- {f} kısıtlamak
- stint
- görev/sınır
- stint
- müddet
- stint
- hasislik etmek
- stint
- had
- stint
- cimrilik etmek
- stint
- esirgemek
- put an end
- son verdi
- put an end
- (Bir) son vermek
- stint
- stintedlysınırlı olarak
- stint
- {f} masraftan kaçınmak
- stint
- {i} ölçü
- stint
- stintinglysınırlayarak
- stint
- {f} kısmak
- stint
- {i} sınır
- stint
- (fiil) kısmak, kısıtlamak, az vermek, esirgemek, mahrum etmek
- stint
- bağlamak
- stint
- {i} (belirli bir işe ait) süre, müddet: He did a stint as a postman. Bir süre postacılık yaptı
- stint
- {i} görev
- stint
- dar tutmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to put an end to; to stop im Englisch Englisch wörterbuch
- stint
to put an end to; to stop
Aussprache
Resimler
Favoriten