to put again in due place, to supply

listen to the pronunciation of to put again in due place, to supply
Englisch - Türkisch

Definition von to put again in due place, to supply im Englisch Türkisch wörterbuch

replace
yer değiştirmek
replace
{f} yenisiyle değiştirmek

O, eski vazosunu yenisiyle değiştirmek istedi. - She wanted to replace her old vase with a new one.

replace
{f} yerine koymak

Tom ödünç aldığı ve kaybettiği kameranın yerine koymak için Mary'ye yeni bir kamera satın aldı. - Tom bought a new camera for Mary to replace the one he had borrowed and lost.

Tom'un yerine koymak için birisini bulamıyoruz. - We haven't been able to find anyone to replace Tom.

replace
{f} yerini tutmak
replace
{f} geri ödemek
replace
(Bilgisayar) değişen
replace
yerine yenisini almak
replace
(Bilgisayar) değiştirilen
replace
eski yerine koymak
replace
-in yerini almak
replace
(with/by ile) değiştirmek
replace
yerine koy

Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum. - With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.

Tom'un yerine koymak için birisini bulamıyoruz. - We haven't been able to find anyone to replace Tom.

replace
-in yerine geçmek
replace
yenilemek, yenisiyle değiştirmek: We need to replace all this old machinery. Bu eski makinelerin hepsini yenilememiz lazım. 2
replace
{f} yerini almak

Tom'un yerini almak zor olacak. - Tom will be hard to replace.

Tom'un yerini almak için burada değilim. - I'm not here to replace Tom.

replace
(Nükleer Bilimler) yer değiştirme

Tom için zaten bir yer değiştirme düşünüyor musunuz? - Are you already thinking of a replacement for Tom?

replace
{f} ahizeyi yerine koymak
replace
{f} vekâlet etmek
replace
{f} değiştirmek

Değiştirmek istediğim kelime bu. - This is the word which I would like to replace.

Bu işçiyi değiştirmek kolay. - This worker is easy to replace.

Englisch - Englisch
{v} replace
to put again in due place, to supply
Favoriten