Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın.
- Don't put your elbows on the table.
O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
- He elbowed me in the ribs.
Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede tenisçi dirseği olarak bilinir.
- A very common type of elbow pain is known as tennis elbow in English.
He elbowed his way through the crowd.