Tom her gün okula yürüyerek gitmek zorunda mı?
- Does Tom have to walk to school every day?
Son otobüsü kaçırdım ve eve yağmur altında yürüyerek gitmek zorunda kaldım.
- I missed the last bus and had to walk home in the rain.
Sahilde gezinti yaptık.
- We went for a walk on the beach.
Tom ön yürüyüş yoluna yaklaşıyor.
- Tom is coming up the front walk.
Sadece kısa bir yol, bu yüzden birkaç dakika içinde oraya yürüyebilirsiniz.
- It's only a short way, so you can walk there in a few minutes.
Onlar yol boyunca üçü yan yana yürüdü.
- They walked along the road three abreast.
The county had a successful defense only because the judge kept telling the jury at every chance that the cyclist should have walked his bicycle like a pedestrian.