Onlar televizyonda yeni bir arabanın reklamını yaptılar.
- They advertised a new car on TV.
Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
- Thousands of people were deceived by the advertisement.
Tom satılık saksafonunun tanıtımını yaptı.
- Tom advertised his saxophone for sale.
İlan vermek için yeterli param yok.
- I don't have enough money to advertise.