Onun bir pezevenk olduğunu öğrendim.
- I found out that he was a pimp.
Fadıl'ı pezevenk olarak görüyorum.
- I consider Fadil a pimp.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek.
- If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.