to prohibit, forbid

listen to the pronunciation of to prohibit, forbid
Englisch - Türkisch

Definition von to prohibit, forbid im Englisch Türkisch wörterbuch

defend
savunmak

Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar. - The natives have to defend their land against invaders.

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti. - The defenders checked the onslaught by the attackers.

Paris, özgürlüklerini savunmak için elinden geleni yaptı. - Paris did her best to defend her liberties.

defend
korumak

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

to forbid
yasaklamak
defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
Englisch - Englisch
defend

Brother, seyde Sir Launcelot, wyte you well I am full loth to departe oute of thys reallme, but the quene hath defended me so hyghly that mesemyth she woll never be my good lady as she hath bene..

To forbid
ban
to prohibit, forbid
Favoriten