Tom lahana hariç bütün sebzeleri sever.
- Tom likes all vegetables except cabbage.
Lahana hariç tüm sebzeleri severim.
- I like all vegetables except cabbage.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
Karnabahar üniversite eğitimli bir lahanadan başka bir şey değil.
- Cauliflower is nothing but cabbage with a college education.
Tom lahana hariç bütün sebzeleri sever.
- Tom likes all vegetables except cabbage.
O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
- She profited from her stay in London and considerably improved her English.
Akıllı bir adam hatalarından yararlanır.
- A wise man profits from his mistakes.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Karı paylaşmada anlaşalım.
- Let's agree to share in the profits.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
Vergiler, amortisman, vb'den sonra lütfen kazanç bildirin.
- Please inform profit after taxes, amortisation, etc
Kazançlar çok yüksekti.
- The profits were very high.
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.
... In fact, profit just means that people ...
... But I don't want to diminish the-- I think the profit ...