to produce, make, or bring about without waste, extra expense, time, or labor

listen to the pronunciation of to produce, make, or bring about without waste, extra expense, time, or labor
Englisch - Türkisch

Definition von to produce, make, or bring about without waste, extra expense, time, or labor im Englisch Türkisch wörterbuch

efficient
{s} verimli

Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi. - What surprised me most when I first entered college was how few of my classmates knew how to study efficiently.

Verimli bir şekilde çalışman gerekir. - You should study in an efficient manner.

efficient
iş bilir
efficient
yüksek verimli
efficient
yaman
efficient
iyi çalışan
efficient
hızlı ve verimli

Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır. - Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.

efficient
{s} etkili

Tom genellikle çok etkili, değil mi? - Tom is usually very efficient, isn't he?

Tom etkili, değil mi? - Tom is efficient, isn't he?

efficient
etkin,verimli
efficient
(sıfat) işgüzar, yeterli, ehliyetli, etkili, verimli, becerikli, rasyonel
efficient
efficient cause tesir edici sebep
efficient
{s} rasyonel
efficient
becerikli olarak
efficient
randıman oranı yüksek olan
efficient
tesirli
efficient
{s} yeterli
efficient
(Mukavele) etkin, randımanlı; yeterli, ehliyetli
efficient
işbilir
efficient
{s} işgüzar
efficient
{s} hızlı ve verimli çalışan, randımanlı
efficient
{s} ehliyetli
Englisch - Englisch
efficient
to produce, make, or bring about without waste, extra expense, time, or labor

    Silbentrennung

    to produce, make, or bring a·bout with·out waste, ex·tra expense, time, or la·bor

    Aussprache

Favoriten