to press and dilate, as a sail; as, the wind filled the sails

listen to the pronunciation of to press and dilate, as a sail; as, the wind filled the sails
Englisch - Türkisch

Definition von to press and dilate, as a sail; as, the wind filled the sails im Englisch Türkisch wörterbuch

fill
doldurmak

Bu çukuru bir şeyle doldurmak zorundayız. - We've got to fill this hole with something.

Tom bu formları doldurmak zorunda. - Tom has to fill out these forms.

fill
{i} dolduracak miktar
fill
yayılmak
fill
bürümek
fill
(Havacılık) atkı
fill
karşılamak
fill
yapmak
fill
doyurmak
fill
kaplamak
fill
{f} doldur

Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum. - I had my car filled up at the service station at the corner.

Kavanozları suyla doldur. - Fill the jars with water.

fill
icra etmek
fill
istiap haddi
fill
ek
fill
{f} şişmek
fill
(isim) dolduracak miktar, dolusu, doyma, doyumluk
fill
(fiil) doldurmak, şişirmek, doyurmak, dolgu yapmak, dolmak, şişmek
fill
{f} dolmak
fill
hazırlamak dolumluk
Englisch - Englisch
fill
to press and dilate, as a sail; as, the wind filled the sails
Favoriten