to preserve save, maintain, hold, detain, conceal, obey

listen to the pronunciation of to preserve save, maintain, hold, detain, conceal, obey
Englisch - Türkisch

Definition von to preserve save, maintain, hold, detain, conceal, obey im Englisch Türkisch wörterbuch

keep
saklamak

Bu sırrı saklamak zorundasın, tamam mı? - You've got to keep this secret, OK?

Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim. - I promised him to keep it secret.

keep
{f} tutmak: .It'll keep you warm. Seni sıcak tu(Tarih) She keeps a diary. Günlük tutuyor. He keeps the books. Defter tutuyor
keep
{f} korumak

Tom soğukkanlılığını korumak için mücadele etti. - Tom struggled to keep his composure.

Orijinal fikrini kopyalanmaktan korumak için, Henry suskunluğa başvurdu. - In order to keep his original idea from being copied, Henry resorted to reticence.

keep
almak

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

keep
kale

Çocuk kalemlerini keskin tutmayı severdi. - The boy liked to keep his pencils sharp.

Tom her zaman kulağının arkasında bir kalem tutar. - Tom always keeps a pencil behind his ear.

keep
yiyecek

Bütün bu yiyecekleri tutacak bir yerimiz yok. - We have no place to keep all this food.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir. - Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.

keep
(belli bir durumda) engellemek
keep
yemek

Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu? - How did Noah keep the animals from eating each other?

Tom'u çok yemekten engelle. - Keep Tom from eating too much.

keep
elde tutmak
keep
bulundurmak
keep
(İnşaat) korumak, muhafaza etmek
keep
{f} kalmak

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir. - It is essential to keep calm in a time of crisis and avoid going haywire.

Sadece sessiz kalmak zorundasın. - You have only to keep silent.

keep
idame etmek
keep
{f} işletmek
keep
hıfzetmek
keep
sahibi olmak
keep
metres olarak tutmak
Englisch - Englisch
{v} keep
to preserve save, maintain, hold, detain, conceal, obey
Favoriten