to prepare oneself; to make ready

listen to the pronunciation of to prepare oneself; to make ready
Englisch - Türkisch

Definition von to prepare oneself; to make ready im Englisch Türkisch wörterbuch

dress
{i} giyim

Mary her zaman bakımlı ve modaya uygun olarak giyimlidir. - Mary is always well-groomed and fashionably dressed.

Paul giyimine özen gösteren kimse. - Paul is a natty dresser.

dress
{f} giydirip kuşatmak
dress
{i} giysi

Bu giysi ona gerçekten yakışıyor. - That dress really becomes him.

Onun giysisinin basitliğini seviyorum. - I like the simplicity of her dress.

dress
taş yontmak
dress
donatmak
dress
urba
dress
entari
dress
saç yapmak
dress
elbiselik
dress
elbise

Bu elbiseler çok büyük. - These dresses are too large.

Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı. - The girl dressed in white is his fiancée.

dress
{f} şekil vermek
dress
yaraya pansuman yapmak
dress
(Askeri) HİZAYA GELMEK: Yanaşık düzen hareketlerinde düzgün bir cephe meydana getirmek
dress
tedavi etmek taramak
dress
ekip biçmek giyinmek
dress
{f} süslemek
dress
hizaya gi
dress
{f} hizalanmak
dress
{f} düzenlemek, süslemek
Englisch - Englisch
dress

And lyghtly syr Gawayne rose on his feet, and pulled out his swerd, and dressyd hym toward syr Marhaus on foote .

to prepare oneself; to make ready
Favoriten