to point out; to show; to exhibit; to make evident

listen to the pronunciation of to point out; to show; to exhibit; to make evident
Englisch - Türkisch

Definition von to point out; to show; to exhibit; to make evident im Englisch Türkisch wörterbuch

demonstrate
{f} gösteri yapmak
demonstrate
{f} ispat etmek
demonstrate
{f} kanıtlamak
demonstrate
{f} göstermek

Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin? - Would you demonstrate the next problem at the board?

Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir. - Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.

demonstrate
{f} göstererek tanıtmak
demonstrate
{f} ispatlamak
demonstrate
açımlamak
demonstrate
gösteren
demonstrate
gösteri

Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar. - African Americans demonstrated for civil rights.

Gösterilecek birçok şey var. - There's still a lot to demonstrate.

demonstrate
nümayiş
demonstrate
açıklamak
demonstrate
kullanılışını göstermek
demonstrate
gösteri yapmak/düzenlemek
demonstrate
açıklayarak tanıtmak
demonstrate
ispat et

Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti. - The teacher demonstrated the idea with an experiment.

demonstrate
{f} kanıtlamak, ispat etmek: He has demonstrated his loyalty to the firm. Şirkete olan bağlılığını kanıtladı
demonstrate
(örneklerle) kanıtlamak
demonstrate
(fiil) göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
demonstrate
göster,ispat et
Englisch - Englisch
demonstrate
to point out; to show; to exhibit; to make evident
Favoriten