Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
- I have to return this book to the library today.
Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.
- Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
- What do I have to do in return?
Tom karşılık olarak ne istiyor.
- What does Tom want in return?