Genç mühendisin deneyimi yoktu.
- The young engineer lacked experience.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Clive bir elektronik mühendisi olmak istiyor.
- Clive wants to be an electronic engineer.
Babam bir elektrik mühendisidir.
- My father is an electric engineer.
Tom mühendislik dalında mastır yapmak için çalışıyor.
- Tom is working toward a master's degree in engineering.