to place at one's disposal

listen to the pronunciation of to place at one's disposal
Englisch - Türkisch

Definition von to place at one's disposal im Englisch Türkisch wörterbuch

offer
{f} teklif etmek

Size iş teklif etmek istiyoruz. - We want to offer you the job.

Senin onayınla, işi ona teklif etmek istiyorum. - With your approval, I would like to offer him the job.

offer
{i} arz

Onun şirketi halka arz hisse sattığında Tom milyarder oldu. - Tom became a billionaire when his company sold shares in an initial public offering.

offer
{i} adak
offer
(Ticaret) oferto
offer
peşkeş
offer
beğeniye sunmak
offer
fiyat teklifi
offer
{i} satışa çıkarma
offer
(fiil) teklif etmek, sunmak, ikram etmek, vermek, arzetmek, bildirmek, açmak (savaş), ortaya çıkmak, adamak
offer
gözükmek
offer
{f} ikram etmek, sunmak
offer
{i} sunma

Bu okul İngilizce, Fransızca ve İspanyolca kursları sunmaktadır. - This school offers English, French and Spanish courses.

Bir öneri sunmak istiyorum. - I'd like to offer a proposal.

offer
{i} fiyat

İstenen fiyattan% 30 daha düşük teklif ettim. - I offered 30% less than the asking price.

Mağaza yakında kapanıyor ve her şeyi yarı fiyata sunuyor. - The store is closing soon and is offering everything at half price.

offer
{f} ortaya çıkmak
offer
{f} ikram etmek
offer
offer resistance karşı koymak
offer
{f} vermek, sağlamak
offer
{f} arzetmek
offer
{f} adamak
Englisch - Englisch
offer
to place at one's disposal

    Silbentrennung

    to place at one's dis·pos·al

    Türkische aussprache

    tı pleys ät wʌnz dîspōzıl

    Aussprache

    /tə ˈplās ˈat ˈwənz dəˈspōzəl/ /tə ˈpleɪs ˈæt ˈwʌnz dɪˈspoʊzəl/
Favoriten