Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi.
- A friend of mine commissioned a well-known artist to paint a portrait of his wife.
Komisyon hiçbir eylem yapmadı.
- The commission took no action.
Arkadaşlarımdan biri iyi-tanınmış bir sanatçıyı onun karısının portresini yapması için görevlendirdi.
- A friend of mine commissioned a well-known artist to paint a portrait of his wife.
O bir deniz subayı olarak bir görev aldı.
- He has received a commission as a naval officer.
Komisyon hiçbir eylem yapmadı.
- The commission took no action.
He commissioned a replica of the Mona Lisa for his living room, but the painter gave up after six months.