to physically affect in specific ways implied by context

listen to the pronunciation of to physically affect in specific ways implied by context
Englisch - Türkisch

Definition von to physically affect in specific ways implied by context im Englisch Türkisch wörterbuch

touch
{f} dokunmak

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Küçük çocuklar her şeye dokunmak ister. - Little children like to touch everything.

touch
tesir etmek
touch
aldatmak
touch
{i} az bir derece/miktar: He has a touch of fever. Azıcık ateşi var. There's a touch a sore spot/point hassas bir konuya/noktaya dokunmak
touch
{f} incitmek
touch
{f} yetmek
touch
{f} teğet geçmek
touch
{i} dokunuş

Benim soğuk bir dokunuşum var. Bu çok kötü. - I've a touch of a cold. That's too bad.

touch
elleme
touch
az bir derece/miktar
touch
kıyaslanmak
touch
elini sürmek
touch
eline su dökmek
touch
taç
touch
kullanmak
touch
bahsetmek
touch
(Tıp) Tuşe
touch
sözünü etmek
touch
çalmak
touch
{i} temas

Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim. - I will get in touch with him as soon as possible.

Ben seninle temas kuracağım. - I will get in touch with you.

Englisch - Englisch
touch
to physically affect in specific ways implied by context

    Silbentrennung

    to phys·i·cal·ly af·fect in spe·cif·ic ways im·plied by con·text

    Türkische aussprache

    tı fîzîkli ıfekt în spısîfîk weyz împlayd bay käntekst

    Aussprache

    /tə ˈfəzəklē əˈfekt ən spəˈsəfək ˈwāz əmˈplīd ˈbī ˈkäntekst/ /tə ˈfɪzɪkliː əˈfɛkt ɪn spəˈsɪfɪk ˈweɪz ɪmˈplaɪd ˈbaɪ ˈkɑːntɛkst/
Favoriten