Englisch - Türkisch
Definition von to perplex, entangle, insnare, set im Englisch Türkisch wörterbuch
- hamper
- {f} engellemek
- hamper
- kösteklemek
- hamper
- olmak
- hamper
- büyük
- hamper
- kapaklı sepet
- hamper
- engel olmak
- hamper
- {f} köstek olmak
- hamper
- {i} sepet (hediye)
- hamper
- engelle
Bazı insanlar yazarken müzik dinler, ancak diğerleri verimliliklerini engellediğini söylüyor.
-Some people listen to music when writing, but others say it hampers their productivity.
- hamper
- çamaşır sepeti
- hamper
- {i} kapaklı büyük sepet; çamaşır sepeti
- hamper
- {f} engel olmak, güçleştirmek
- hamper
- engelle,v.engel ol: n.kapaklı sepet
- hamper
- {f} aksatmak
- hamper
- {f} zorluk çıkarmak
- hamper
- sepet
Tom kirli elbiselerini sepete attı.
-Tom tossed his dirty clothes in the hamper.
- hamper
- sepet sandık
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to perplex, entangle, insnare, set im Englisch Englisch wörterbuch
- {v} hamper
to perplex, entangle, insnare, set
Silbentrennung
to perplex, entangle, insnare, SETAussprache
Resimler
Favoriten