to perfect, complete, end, settle

listen to the pronunciation of to perfect, complete, end, settle
Englisch - Türkisch

Definition von to perfect, complete, end, settle im Englisch Türkisch wörterbuch

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti. - A few minutes after he finished his work, he went to bed.

finish
bitiş

Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur. - There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.

Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi. - Tom was the last one to cross the finish line.

finish
bitirmek

Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor. - This book is really difficult to finish reading in a week.

Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız. - We have to finish preparations for the party by tomorrow.

finish
{f} bitmek

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı. - That plan still needed some finishing touches.

Son rötuşları ekleyeceğim. - I'll add the finishing touches.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
Englisch - Englisch
{v} finish
to perfect, complete, end, settle
Favoriten