to part, separate, distribute, give

listen to the pronunciation of to part, separate, distribute, give
Englisch - Türkisch

Definition von to part, separate, distribute, give im Englisch Türkisch wörterbuch

divide
{f} bölmek

Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir. - The only way on Earth to multiply happiness is to divide it.

Tom bölmek değil birleştirmek istedi. - Tom wanted to unite not divide.

divide
{f} bölüştürmek
divide
{f} sınıflandırmak
divide
kırışmak
divide
paylaştırmak
divide
(Bilgisayar) bölü

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş. - The playground is divided into three areas by white lines.

Tom'un okul günü altı peryoda bölünmüştür. - Tom's school day is divided into six periods.

divide
ayırmak
divide
yağmur sularını ik
divide
oy kullanmak için ikiye ayırmak veya ayrılmak bölmek
divide
tasnif etmek
divide
{f} paylaşmak
divide
{i} yaşam ile ölüm arasındaki çizgi
divide
(fiil) bölmek, ayırmak, taksim etmek, bölüştürmek, ikiye ayırmak, ayrılmak, bölünmek; paylaşmak; sınıflandırmak; bozuşmak, araları açık olmak
divide
{f} taksim etmek
divide
{i} yağmur sularını ayıran dağ sırası
divide
{f} ikiye ayırmak
divide
{f} bölünmek
divide
ara açmak
divide
tevzi etmek
Englisch - Englisch
{v} divide