Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to pardon, to waive any negative feeling or desire for punishment

listen to the pronunciation of to pardon, to waive any negative feeling or desire for punishment
Englisch - Türkisch

Definition von to pardon, to waive any negative feeling or desire for punishment im Englisch Türkisch wörterbuch

forgive
affeylemek
forgive
bahşetmek
forgive
geçirmek
forgive
affet

Onları affet, zira onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. - Forgive them, for they know not what they do.

Günah işlediğim için beni affet Tanrım. - Forgive me Father for I have sinned.

forgive
bağışlamak
forgive
{f} affetmek

Kendini affetmek zorundasın. - You have to forgive yourself.

Tom, onu terkettiği için babasını affetmek istiyor. - Tom wants to forgive his father for abandoning him.

forgive
mağfiret
forgive
forgivingly affederek
forgive
forgivable affedilebilir
forgive
{f} silmek
forgive
merhametli
forgive
{f} kusuruna bakmamak
forgive
forgiveness af
forgive
{f} (for.gave, --n) affetmek, bağışlamak
forgive
bağışlama

Tom, Tanrı'dan kendisini bağışlamasını istedi. - Tom asked God to forgive him.

forgive
forgiving affeden
forgive
bağışlanma

Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı. - Tom begged Mary for forgiveness.

Tom muhtemelen bunu yaptığı için bağışlanmayacak. - Tom won't likely be forgiven for doing that.

forgive
forgivingness affetme hasleti
Englisch - Englisch
forgive