Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
- Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
Biz palmiye şarabı üretiyoruz.
- We produce palm wine.
Tom avuç içini okuttu.
- Tom had his palm read.
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
- I can place the palms of my hands on the floor without bending my knees.
Tom'un avuçları terliydi.
- Tom's palms were sweaty.
The open palm of desire wants everything.
... communicate bensonhurst with the palm of the left hand towards the ground ...