Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Birbirimize yardımcı olduk.
- We helped one another.
Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- Alan Tate and I looked at one another for a while.
Üç sırtlan birbirlerini ikna etmeye çalışarak bir daire içinde oturdu.
- The three hyenas sat in a circle, reasoning with one another.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
Tüm yapabileceğiniz birbirinize güvenmektir.
- All you can do is trust one another.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
- Tom and Mary depended on one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.
... Let me pick one another point, then get into some discussion. ...
... and can't care for themselves are cared by ' by one another. ...