Eve bir göz atmak için gideceğim.
- I will go and take a look at the house.
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
Çiçekler bakmak için çok güzeldi.
- The flowers were very beautiful to look at.