Definition von to observe, see, discover, know im Englisch Türkisch wörterbuch
- perceive
- {f} algılamak
Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.
- To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.
- perceive
- {f} hissetmek
Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.
- To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.
- perceive
- farkına varmak
- perceive
- (fiil) algılamak, hissetmek, sezmek, kavramak, kestirmek, idrak etmek, farketmek, seçmek
- perceive
- {f} farketmek
- perceive
- ayrımsamak
- perceive
- müdrik olmak
- perceive
- görmek
Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.
- To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.
- perceive
- anlamak
- perceive
- 1. Bir şeyi farketmek ya da bir şeyin farkına varmak2. Bir şeyi ya da birisini belirli bir biçimde anlamak ya da belirli bir biçimde düşünceye sahip olmak
- perceive
- hissedilecek derecede
- perceive
- {f} kavramak
- perceive
- {f} sezmek
- perceive
- (Tıp) Anlamak, sezmek, idrak etmek
- perceive
- {f} kestirmek
- perceive
- perceivablygözle görülecek şekilde
- perceive
- (Tıp) Farkına varmak, duyu organları aracılığıyla herhangi bir şeyin veya değişikliğin farkına varmak