to not forget (to do something required)

listen to the pronunciation of to not forget (to do something required)
Englisch - Türkisch

Definition von to not forget (to do something required) im Englisch Türkisch wörterbuch

remember
{f} anmak
remember
hatırlamak

Onun adını hatırlamak çok zordur. - His name is very difficult to remember.

Biraz süt almayı hatırlamak zorundayım. - I have to remember to buy some milk.

remember
selam
remember
{f} hatırda tutmak
remember
hatıra
remember
hatırlama

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi. - My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.

O olayı hatırlaman için çok yaşlı olmana gerek yok. - You don't have to be very old to remember that event.

remember
Remember me toBenden selam söyleyin
remember
aklına gelmek
remember
(Bilgisayar) unutmayın

Pencereleri kapatmayı unutmayın. - Remember to shut the windows.

Beni istasyonda karşılamayı unutmayın. - Remember to meet me at the station.

remember
unutmamak

Bütün yapman gereken, bu üç basit adımı unutmamak. - All you need to do is remember these three very simple steps.

Yarın bu kitabı satın almayı unutmamak zorundayım. - I have to remember to buy this book tomorrow.

remember
-in selamını söylemek
remember
(to ile) -den selam götürerek
remember
(armağan/bahşiş/vb.) vermek
remember
zihin
remember
{f} ihmal etmemek
remember
yad etmek
remember
{f} yâdetmek
remember
(fiil) hatırlamak, anımsamak, hatırda tutmak, anmak, düşünmek, yâdetmek, aklında tutmak, ihmal etmemek
remember
remembrancerhatırlatıcı şey veya kimse
Englisch - Englisch
remember

Remember to lock the door when you go out.