to move something by hitting it with great force

listen to the pronunciation of to move something by hitting it with great force
Englisch - Türkisch

Definition von to move something by hitting it with great force im Englisch Türkisch wörterbuch

drive
dürtü

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

İnsan doğasındaki en güçlü dürtü, önemli olmak arzusudur. - The strongest drive in human nature is the wish to be important.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün. - Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor? - Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
Englisch - Englisch
drive
to move something by hitting it with great force

    Silbentrennung

    to move some·thing by hit·ting it with great force

    Türkische aussprache

    tı muv sʌmthîng bay hîtîng ît wîdh greyt fôrs

    Aussprache

    /tə ˈmo͞ov ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈbī ˈhətəɴɢ ət wəᴛʜ ˈgrāt ˈfôrs/ /tə ˈmuːv ˈsʌmθɪŋ ˈbaɪ ˈhɪtɪŋ ɪt wɪð ˈɡreɪt ˈfɔːrs/
Favoriten