Mary bir çömlekçinin çarkını kullanıyor.
- Mary uses a potter's wheel.
Çarkı su gücü çeviriyor.
- Water power turns the wheel.
Onun arabasının tekerlekleri yok.
- His car has no wheels.
Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?
- Did you see grandpa's wheelchair?
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
Tek tekerli bisikletin tek tekeri vardır.
- A unicycle has one wheel.
Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
- A car has one steering wheel.
Tom el arabasını kum ile doldurdu.
- Tom filled the wheelbarrow with sand.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
Bisikletimden tekerleri çıkardım.
- I took the wheels off my bicycle.