Tom'un şeyleri yanlış yere koymak gibi bir eğilimi var.
- Tom has a tendency to misplace things.
Dün gece anahtarımı yanlış yere koydum gibi geliyor.
- I seem to have misplaced my key last night.
Onu yanlış yere koymuş olmalıyım.
- I must've misplaced it.