O dağınıklık hakkında ne yapacağımı bilmiyorum.
- I don't know what to do about that mess.
Mutfaktaki bu dağınıklıktan kim sorumlu?
- Who's responsible for this mess in the kitchen?
Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for this mess?
Karışıklık için üzgünüm.
- I'm sorry for the mess.
Bu, oldukça karmakarışık olabilirdi.
- This could get quite messy.
Bu karmakarışık olacak.
- This is going to get messy.
O, hızla kirliliği temizledi.
- She quickly cleaned up the mess.
Bu kirliliği temizlememe yardımcı ol.
- Help me clean up this mess.
Başımızı belaya sokan kişi Tom'du.
- Tom was the one who got us into this mess.
Kuş dışkısı mükemmel bir gübredir.
- Bird excrement is an excellent fertilizer.
The wardroom mess.
I mess with the wardroom officers.
He made a mess of it.
Parked under a tree, my car was soon covered in birds' mess.
... said throughout my presidency is when folks mess with Americans, we go after them. ...
... policies, we might be back in that same mess. What I want to do is to create an economy ...