Bundan Tom'a bahsetmek için gider misin?
- Would you go mention that to Tom?
Ve başka bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum.
- And I would like to mention another detail.
Kimse ülkemden söz etmek istemedi.
- Nobody wanted to mention my country.
Bundan Tom'a söz etmek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention this to Tom.
Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum.
- I want to bring up my son as my father did me.
Ben onun tekrar anmayacağım.
- I won't mention it again.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum.
- I want to bring up my son as my father did me.
O, çocuklarını nasıl yetiştiriyor?
- How does he bring up his children?
Bunu ona söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to her.
Bunu onlara söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to them.
Annem ondan bahsetmedi.
- Mom did not mention it.
Annem ondan bahsetmedi.
- My mother didn't mention it.
Dan, Linda'nın adını anmadı bile.
- Dan didn't even mention Linda's name.
Bunu onlara söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to them.
Bunu ona söylemek zorunda kalacağım.
- I'll have to mention it to her.
Ondan asla söz etmemeliydim.
- I never should've mentioned it.
Oh, ben bundan söz etmedim mi?
- Oh, didn't I mention it?
Tom ona değinmedi bile.
- Tom didn't even mention it.
Don't bring up politics if you want to have a quiet conversation with that guy.
... In our book, we mention a, believe it or not, ...
... radio, radar, microwaves, not to mention MRI scans, PET scans, x-rays. In other words, ...