Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Yarın burada bir toplantı yapacağız.
- We are going to have a meeting here tomorrow.
Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu.
- That's the reason why I couldn't attend the meeting.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Dün mitinge çok az insan geldi.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
- Tom wants to have a meeting with you.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
- Meg was happy about meeting Tom again.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Tom Mary ile buluşmak için Boston'a gitti.
- Tom went to Boston to meet Mary.
Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
- It was awesome to meet you in real life!
Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim.
- I felt as if he shrank from meeting me.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Bir dahaki sefere bir buluşma yeri kararlaştıracağız.
- Next time we'll agree on a meeting place.
They came together in a chance meeting on the way home from work.
We need to have a meeting about that soon.
Earthquakes occur at the meeting of tectonic plates.
What has the meeting decided.
... about meeting somebody instead of the rich man's phone call it becomes ...
... leaders that will be meeting these july is eleventh ...