to mark the notes of (a piece of music) so as to guide the fingers in playing

listen to the pronunciation of to mark the notes of (a piece of music) so as to guide the fingers in playing
Englisch - Türkisch

Definition von to mark the notes of (a piece of music) so as to guide the fingers in playing im Englisch Türkisch wörterbuch

finger
parmak

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor. - The fingerprints left on the weapon match the suspect's.

En uzun parmak orta parmaktır. - The middle finger is the longest.

finger
hüner
finger
parmaklamak
finger
{f} dokun

O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti. - She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder.

Leyla, Sami'nin parmak uçlarının, omzunun arkasına dokunduğunu hissetti. - Layla felt Sami's fingertips touching the back of her shoulder.

finger
parmaklarla tutmak
finger
parmak boyu
finger
{i} muhbir

Üç yüzyıl önce bile, Batı Avrupalıların çoğu hâlâ kendi muhbirlerini kullanıyorlardı. - Even three centuries ago, most Western Europeans still used their fingers.

finger
parmak gibi şey
finger
el sürmek
finger
çalmak
finger
{f} parmak ile dokunmak
finger
{f} ele vermek
finger
parmakla dokunmak
finger
argo ele vermek
finger
parmakların arasına alıp oynamak
finger
parmaklarla ince iş yapmak
finger
parmakla çalgı ç
finger
{f} parmakla dokunmak, el sürmek, ellemek
finger
{i} ispiyoncu
Englisch - Englisch
finger
to mark the notes of (a piece of music) so as to guide the fingers in playing

    Silbentrennung

    to mark the notes of (a piece of music) so as to Guide the fingers in playing

    Aussprache

Favoriten