Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Englisch - Türkisch
Definition von to mark (a point on a graph, chart, etc) im Englisch Türkisch wörterbuch
- plot
- {i} hikâyenin konusu
- plot
- {i} tema
Temanın ana fikri açık değil.
-The main idea of the plot is not clear.
- plot
- {i} fesat
- plot
- {i} komplo, entrika, gizli plan
- plot
- {i} entrika
- plot
- {i} komplo
Onların hepsinin komploda yer aldığını düşünüyorum.
-I think most of them took part in the plot.
Onlar bir komplo olduğuna inanıyordu.
-They believed there was a plot.
- plot
- {i} suikâst
Ona suikast yapılacağı planından habersizdi.
-He was ignorant of the plot to assassinate him.
Suikast komplosu başarısız oldu.
-The assassination plot failed.
- plot
- olay örgüsü
- plot
- fesat karıştırmak
- plot
- çizim
- plot
- (Bilgisayar) çizdir
- plot
- dolap çevirmek
- plot
- (Tıp,Teknik) çizim yapmak
- plot
- komplo kurmak
- plot
- işaretlemek
- plot
- {f} planını çizmek; haritasını çıkarmak
- plot
- {f} plânını çıkarmak
- plot
- {i} radarda görünen nokta
- plot
- {i} plan
Tom bir şey planlıyor.
-Tom is plotting something.
Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar.
-Investigators uncovered an assassination plot.
- plot
- {f} plân üzerinde işaretlemek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to mark (a point on a graph, chart, etc) im Englisch Englisch wörterbuch
- plot
to mark (a point on a graph, chart, etc)
Resimler
Favoriten